03 Mayıs 2025 Cumartesi

Basın Özgürlüğü Alarm Veriyor! Türkiye Kaçıncı Sırada? ŞOK!

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni yayınladı. Türkiye, gazetecilere yönelik artan baskılar nedeniyle 180 ülke arasında 159. sıraya geriledi. Bu durum, Türkiye'deki medya özgürlüğünün ne denli vahim bir durumda olduğunu gözler önüne seriyor.

Türkiye'nin Basın Özgürlüğü Karnesi

Türkiye, 2002 yılında 99. sırada yer alırken, 2016'dan itibaren sürekli düşüş göstererek 2025'te 159. sıraya kadar geriledi. Bu düşüş, ülkedeki siyasi ve ekonomik baskıların gazeteciliği tek sesliliğe ittiğinin açık bir göstergesi. RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye medyasının tek sesliliğe mahkum edilemeyeceğini vurguluyor.

Türkiye'nin basın özgürlüğü karnesindeki bu düşüşün nedenleri:

  • Medya sermayesinin ilan ve reklam gibi yollarla kamu eliyle ayrımcı tarzda desteklenmesi
  • Eleştirel yayın kuruluşlarının keyfi para cezalarıyla hedef alınması
  • Dijital çağda bağımsız medyanın gelir modellerinin desteklenmemesi
  • Yasal ve fiziki süregiden baskılar

Bu faktörler, Türkiye medyasını son yıllarda endişe verici bir kırılganlığa taşıdı. Gazetecilik, uzun yıllar demokratik düzenleme ve güvenceden yoksun kaldıktan sonra, şimdi de ekonomik istikrarsızlığın getirdiği darbeyle zayıflama gösteriyor.

Ekonomik Baskılar ve Medya Kapatmaları

Gazetecilere yönelik fiziksel saldırılar basın özgürlüğüne yönelik saldırıların en görünür yönü olsa da, daha sinsi olan ekonomik baskılar da büyük bir engeli oluşturuyor. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ndeki ekonomik gösterge 2025’te düşüş göstermeye devam ederek daha önce görülmemiş kritik bir eşiğe ulaştı. Sonuç olarak, basın özgürlüğünün durumu ilk kez bu faktöre bağlı olarak dünya çapında “zor”a girdi.

RSF Yayın Direktörü Anne Bocandé, "Ekonomik bağımsızlık olmadan özgür basın da olamaz" diyerek, çoğulcu, özgür ve bağımsız bir medyanın güvence altına alınmasının istikrarlı ve şeffaf mali koşullar gerektirdiğini vurguluyor.

RSF’nin 2025 Endeksi için elde ettiği verilere göre, değerlendirmeye alınan 180 ülkeden 160’ında (yüzde 88,9) medya kuruluşları mali istikrar sağlayamıyor. Daha da kötüsü, küresel olarak ülkelerin neredeyse üçte birinde ekonomik zorluklar haber kuruluşlarının kapanmasına yol açıyor. Medyanın kapatılması 34 ülkede gazetecilerin sürgün edilmesine yol açmıştır.

Dünya Genelinde Basın Özgürlüğü Alarmı

RSF Endeksi’nde, dünya nüfusunun yarısından fazlasını (yüzde 56,7) temsil eden, basın özgürlüğü tamamen yok olduğu veya gazetecilik yapmanın tehlikeli olduğu 42 ülkede durum “çok vahim” olarak değerlendiriliyor. İsrail ordusunun gazeteciliği katlettiği Filistin’de durum bu şekilde: İsrail ordusu en az 43'ü görev başında olmak üzere 200'e yakın haberci çalışanını öldürdü ve kuşatma altındaki bölgede medya karartması uyguladı.

Dünya genelinde basın özgürlüğünün gerilemesi, demokrasinin ve ifade özgürlüğünün geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Ekonomik baskılar, siyasi müdahaleler ve fiziksel saldırılar, gazetecilerin bağımsız ve özgür bir şekilde görevlerini yapmasını engelliyor. Bu durum, kamuoyunun doğru ve güvenilir bilgiye erişimini zorlaştırarak dezenformasyonun yayılmasına zemin hazırlıyor.

İlgili Haberler