Türk Hava Yolları (THY), iç hat uçuşlarında uyguladığı tavan fiyat uygulamasında şaşırtıcı bir değişikliğe gitti. Kısa süre önce İstanbul'da yaşanan depremin ardından, 30 Nisan'a kadar geçerli olacak iç hat uçuşlarındaki tek yön ve aktarmasız biletlerin tavan fiyatı 2 bin 850 TL olarak belirlendi. Bu ani fiyat artışı, vatandaşların tepkisine yol açtı.
THY'den Zam Açıklaması
THY Basın Müşaviri Yahya Üstün, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "30 Nisan 2025 tarihine kadar iç hat uçuşlarımızda tek yön ve aktarmasız ücretlerimizin tavan fiyatını 2 bin 850 lira olarak belirledik" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, özellikle deprem sonrası seyahat planları yapan vatandaşlar arasında büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Vatandaşlardan Tepki Yağdı
Daha dün, yurt içi tavan bilet fiyatının 1750 TL olarak belirlendiğini ve ihtiyaç halinde ek seferlerin gerçekleştirileceğini duyuran THY'nin, bugün tavan fiyatı yaklaşık bin TL artırması, sosyal medyada büyük tepki topladı. Vatandaşlar, bu ani fiyat artışının deprem sonrası oluşan durumu fırsat bilmek anlamına geldiğini belirterek, THY'yi eleştiri yağmuruna tuttu.
Uçak Bileti Fiyatları Neden Artıyor?
Uçak bileti fiyatlarının artmasında birçok faktör etkili olabilir. İşte bazı olası nedenler:
- Yakıt Fiyatları: Havacılık yakıtı fiyatlarındaki artış, bilet fiyatlarına doğrudan yansır.
- Döviz Kurları: Uçakların bakım ve onarım maliyetleri, genellikle döviz üzerinden hesaplanır. Döviz kurlarındaki yükselişler, bilet fiyatlarını da etkiler.
- Talep Artışı: Özellikle belirli dönemlerde (bayramlar, tatiller, özel günler) seyahat talebi arttığında, bilet fiyatları da yükselir.
- Vergiler ve Harçlar: Devlet tarafından uygulanan vergiler ve harçlar da bilet fiyatlarına eklenir.
- Rekabet Ortamı: Havayolu şirketleri arasındaki rekabetin azalması, fiyatların yükselmesine neden olabilir.
THY'nin bu zam kararı, özellikle depremzedeler ve seyahat etmek zorunda olan vatandaşlar için büyük bir yük oluşturdu. Bilet fiyatlarındaki bu ani artışın, havayolu şirketlerinin etik sorumlulukları ve vatandaşların mağduriyeti konularında yeni tartışmaları beraberinde getireceği açıkça görülüyor.
