CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, İmamoğlu eylemlerinde tutuklanan gençlere yönelik işkence iddialarını gündeme getirdi. Tanrıkulu, gözaltı ve tutuklanma süreçlerini yakından takip ettiğini belirterek, "Gördüklerime dayanamayıp ağladım" ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Türkiye gündeminde büyük yankı uyandırdı.
İşkence İddiaları Meclis'te Yankılandı
Tanrıkulu, Meclis'te yaptığı konuşmada, tutuklu gençlerle yaptığı görüşmelerde edindiği bilgileri paylaştı. Gençlerin yaşadığı kötü muameleleri ve işkence iddialarını detaylı bir şekilde anlatan Tanrıkulu, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu gençlerin yaşadıkları, insanlık onuruna aykırıdır. Gözaltında ve cezaevinde yaşananlar, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Bu iddiaların derhal soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması gerekmektedir."
Hukukçulardan Tepki
Tanrıkulu'nun açıklamalarının ardından birçok hukukçu ve insan hakları savunucusu da tepki gösterdi. İşkence iddialarının ciddiyetine dikkat çeken hukukçular, bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Avukatlar, tutuklu gençlere yönelik muamelenin uluslararası hukuk normlarına aykırı olduğunu ve sorumluların yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirtti.
İşkence Nedir ve Neden Yasaktır?
İşkence, bir kişiye veya bir gruba fiziksel veya psikolojik acı çektirme eylemidir. Bu eylem, bilgi almak, itiraf ettirmek, cezalandırmak, sindirmek veya ayrımcılık yapmak gibi çeşitli amaçlarla gerçekleştirilebilir. İşkence, uluslararası hukukta kesinlikle yasaklanmıştır ve insan hakları ihlali olarak kabul edilir.
İşkencenin yasaklanmasının temel nedenleri şunlardır:
- İnsan onuruna aykırı olması
- Fiziksel ve psikolojik sağlık sorunlarına yol açması
- Hukukun üstünlüğü ilkesini zedelemesi
- Adil yargılanma hakkını ihlal etmesi
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 17. maddesi de işkenceyi açıkça yasaklamaktadır. Bu maddeye göre, "Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz."
Sezgin Tanrıkulu'nun Meclis kürsüsünden yaptığı bu önemli açıklamalar, Türkiye'de işkence iddialarının yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Bu iddiaların soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması, hukuk devletinin ve insan haklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Yaşanan bu olaylar, Türkiye'nin insan hakları karnesi açısından önemli bir dönüm noktası olabilir ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için alınacak önlemlerin belirlenmesinde etkili olacaktır.