
Özgür Özel'den Sert Sözler: Yargı Mussolini Gibi Ön İnfaz Yapıyor!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tele1'de yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. Saraçhane mitingi sonrası yaşanan tutuklamaları sert bir dille eleştiren Özel, yargının "Mussolini gibi ön infaz" yaptığını ve durumun Ergenekon kumpaslarından bile daha vahim olduğunu iddia etti. Bu açıklamalar, siyaset arenasında büyük yankı uyandırdı.
Saraçhane Tutuklamaları: Hukuksuzluğun Boyutları
Özel, Saraçhane'deki büyük mitingin ardından yaşanan gözaltılara dikkat çekerek, "Saraçhane'de 550 bin kişiyle 600 bin kişiyle miting yapıyoruz. Kimsenin burnu kanamadan toplanıyoruz, dağılıyoruz. Gitmeden evvel dağılmakta geciken bir grup genç var. Onlarla bir sürtüşme yaratıyor polis. Ama orada da bir gözaltı yok. Sonra bir metro istasyonundan 20 tane genci alıyorlar. İçeri koyuyorlar. Başka bir suç yok, ama 80 gün içeride tutuyorlar" dedi. Gençlerin "yatarı olmayan bir suçtan" tutuklu kalmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Özel, "Bu arkadaşlar ilk kez hakim karşısına çıkmışlar. Her şeyi en kötü yorumlayan hakim bile kararını verdiğinde 1 gün yatmayacağı halde bu gençlere tutuklama tedbiri koyuyorlar. Bu ne demek? Mussolini gibi. Ön infaz. Cezayı baştan ver" ifadeleriyle yargının tutumunu eleştirdi. Bu sözler, yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkı konularında ciddi soru işaretleri yarattı.
Yargının Durumu: Ergenekon'dan Beter Mi?
Özgür Özel, yargının mevcut durumunu Ergenekon ve Balyoz davalarıyla kıyaslayarak çarpıcı bir benzetme yaptı. "O dönemde bile buna göre yargının gözü dönmüşlüğü daha azdı. Ergenekon’dan beter. O mahkemelerde büyük bir hukuksuzluk yaşanıyordu ama genel olarak bu kadar yargı ele geçirilmemişti" dedi. Bu sözler, yargının siyasallaştığı ve bağımsızlığını yitirdiği yönündeki endişeleri daha da artırdı.
Özel, AK Parti'nin ihraç edilen FETÖ'cü hakim ve savcıların yerine kendi kadrolarını atadığını iddia etti. "Yerlerine AKP gençlik kollarından gelen, sadakatleri kesin kişiler atandı. Tutuksuz yargılama yapan hakimler cezalandırılıyor. İBB davasında tahliye kararı veren hakim ertesi gün sürüldü" şeklinde konuştu. Bu iddialar, yargının siyasi baskı altında olduğuna dair güçlü bir işaret olarak değerlendiriliyor.
"Çocuklarınızı Eyleme Göndermeyin" Mesajı Mı Veriliyor?
Özel, Saraçhane sonrası metrodan alınan gençlerin bilinçli olarak hedef alındığını savunarak, "Polisle karşı karşıya gelmemiş, metrodan topladıkları öğrencileri bir yaz boyunca hapiste tutarak İstanbul’a, annelere, babalara ‘Çocuklarınızı eyleme göndermeyin, yoksa hapse düşerler’ mesajı veriyorlar" dedi. Bu değerlendirme, tutuklamaların siyasi bir mesaj verme amacı taşıdığı yönündeki şüpheleri güçlendirdi.
Özel, iktidarın yargıyı kullanarak siyasi operasyon yaptığını öne sürdü ve YSK Başkanı Ahmet Yener'in sözlerini hatırlattı: "YSK Başkanı çıktı, anayasanın ilgili maddesini hatırlattı. ‘Seçimler Yüksek Seçim Kurulu’nun işidir. Size ne be kardeşim?’ dedi. YSK bıkmış bunlardan, illallah demiş."
Sonuç: Yargı Bağımsızlığı Tehlikede Mi?
Özgür Özel'in sert eleştirileri, Türkiye'deki yargı sisteminin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi endişeler yaratıyor. Saraçhane mitingi sonrası yaşanan tutuklamalar ve yargının tutumu, hukuk devletinin temel ilkelerine aykırı bir görüntü çiziyor. Yargının siyasi etkilerden arındırılması ve adil yargılanma hakkının güvence altına alınması, demokrasinin sağlıklı işleyişi için hayati önem taşıyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin hukuk devleti olma niteliği açısından kritik bir dönemeçte olduğunu gösteriyor. Yargı bağımsızlığının sağlanması ve hukuksuz uygulamaların son bulması için acil adımlar atılması gerekiyor.