
Orman Yangınları Sonrası Büyük Tehlike! Heyelan ve Erozyon Kapıda mı?
Türkiye'de yaz aylarında artan orman yangınları, sadece ormanları değil, aynı zamanda insan yaşamını da tehdit ediyor. Yangınların ardından gelen yağmurlarla birlikte erozyon, sel ve heyelan gibi ikincil afetler, göz ardı edilemeyecek büyük riskler oluşturuyor. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, yangın mevsiminin henüz ortasında olunduğunu ve tehlikenin devam ettiğini vurguluyor.
Yangınların Ardından Erozyon ve Heyelan Tehlikesi
Son bir ay içerisinde Türkiye genelinde 80 bin hektarın üzerinde alanın yandığını belirten Önalan, bu alanın 25 bin hektarının İzmir'de olmasının üzücü olduğunu ifade ediyor. Yangınların ikincil sonuçlarının kısa, orta ve uzun vadede görüleceğini belirten Önalan, yağışların artmasıyla birlikte yanan alanlarda ciddi bir erozyon tehlikesi olduğunu söylüyor.
Önalan, "Bazı yerlerde de jeolojik koşullar, yamaç ve topografik eğimleri şartları sağlarsa heyelanlar gelişecektir. Yağışların artmasıyla birlikte yanan bu alanlarda erozyon olacak. Erozyonla çok değerli olan bitkisel toprağı kaybediyoruz. Toprak sellerle birlikte vadilere, sonra yerleşim merkezine, oradan da denize akacak" dedi.
Erozyonun yanı sıra, heyelan riski de yangın bölgeleri için büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle dik yamaçlarda ve jeolojik yapısı uygun olan bölgelerde, yağışlarla birlikte toprak kaymaları meydana gelebilir. Bu durum, yerleşim yerleri ve altyapı için ciddi bir tehlike arz ediyor.
Alınması Gereken Önlemler
Peki, bu tehlikelerden korunmak için neler yapılmalı? İşte uzmanların önerileri:
- İmar İzni Verilmemeli: Yangına komşu olan yerlerdeki yerleşim alanlarına bir daha imar izni verilmemeli.
- Ağaçlandırma Çalışmaları: Bölgeye özgü endemik ağaçlar dikilerek orman alanı olarak kalması sağlanmalı.
- Erozyon Kontrolü: Yanan alanlarda erozyonu önleyici tedbirler alınmalı.
- Heyelan Risk Analizi: Riskli bölgelerde heyelan risk analizleri yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalı.
Önalan, "Yangına komşu olan yerlerdeki yerleşim alanlarına imar izni bir daha verilmemeli. Bölgeye özgü endemik ağaçlar dikilip, orman alanı olarak kalmalı" diye konuştu.
Yangınların Geleceği ve İklim Değişikliği
Orman yangınları, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın karşı karşıya olduğu küresel bir sorun. İklim değişikliğiyle birlikte sıcaklıkların artması ve kuraklığın şiddetlenmesi, orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini artırıyor. Bu durum, ekosistemler, biyoçeşitlilik ve insan yaşamı için ciddi sonuçlar doğuruyor.
Yangınların önlenmesi ve etkilerinin azaltılması için küresel düzeyde iş birliği ve somut adımlar atılması gerekiyor. Ormanların korunması, sürdürülebilir ormancılık uygulamaları, yangınla mücadele kapasitesinin artırılması ve iklim değişikliğiyle mücadele, bu adımların en önemlileri arasında yer alıyor.
Orman yangınları sonrası yaşanan erozyon ve heyelan tehlikesi, yangınların sadece anlık bir felaket olmadığını, uzun vadeli ve ciddi sonuçları olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, yangınların önlenmesi ve etkilerinin azaltılması için topyekûn bir mücadele gerekiyor. Unutmayalım ki, ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değil, aynı zamanda yaşam kaynağımızdır.