Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek 7'nin altındaki depremlerin tsunami riski taşımadığı yönünde önemli açıklamalarda bulundu. Marmara Denizi'nin coğrafi özellikleri ve fay hattının yapısı nedeniyle tsunami etkisinin düşük olacağını belirten Özçelik, kamuoyunu rahatlatan bilgiler verdi.
Marmara Denizi'nin Özellikleri Tsunami Riskini Azaltıyor
Doç. Dr. Özçelik, Marmara Denizi'nin sınırlı su kütlesine sahip olmasının ve fay hattının yatay atımlı karakteristiğinin tsunami oluşma ihtimalini düşürdüğünü vurguladı. Bu durum, Ege veya Akdeniz gibi daha büyük su kütlelerine sahip denizlerdeki depremlere kıyasla Marmara'da tsunami riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Özçelik'in açıklamaları, özellikle İstanbul ve çevresinde yaşayan vatandaşlar için bir nebze olsun rahatlama sağladı.
Deprem Uzmanlarından Kritik Uyarılar
Deprem uzmanları, her ne kadar tsunami riski düşük olsa da, Marmara bölgesinde beklenen büyük depremin ciddiyetini koruduğunu hatırlatıyor. Binaların depreme dayanıklılığı, acil durum planları ve bilinçli davranış şekilleri gibi konularda hazırlıklı olunması büyük önem taşıyor. Uzmanlar, vatandaşların panik yapmadan, yetkililerin açıklamalarını takip etmelerini ve gerekli önlemleri almalarını tavsiye ediyor.
Tsunami Nedir ve Nasıl Oluşur?
Tsunami, genellikle deniz tabanında meydana gelen depremler, volkanik patlamalar veya heyelanlar sonucu oluşan, uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Bu dalgalar, açık denizde fark edilmeyebilirken, kıyıya yaklaştıkça yükselir ve büyük hasarlara yol açabilir. Tsunami, Japonca'da "liman dalgası" anlamına gelir ve genellikle limanlara büyük zararlar verdiği için bu isimle anılır.
Tsunami oluşumunu tetikleyen faktörler şunlardır:
- Deniz tabanında meydana gelen büyük depremler
- Su altı volkanik patlamalar
- Kıyıya yakın heyelanlar
- Meteor düşmeleri
Doç. Dr. Özçelik'in açıklamaları, Marmara Denizi'nde yaşanabilecek bir depremde tsunami riskinin düşük olduğunu gösterse de, deprem gerçeğini unutmamak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor. Uzmanlar, binaların depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi, acil durum çantalarının hazırlanması ve bilinçli davranış şekillerinin öğrenilmesi gibi konularda vatandaşları sürekli olarak uyarıyor. Unutmamalıyız ki, bilinçli ve hazırlıklı olmak, depremin olası etkilerini en aza indirmenin en önemli yoludur.
