LGBTİ Karşıtı Etkinliğe Kamu Desteği Mi? Şok İddia!
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen ve LGBTİ+'ları hedef alan tartışmalı etkinliği Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. "Aile Yılı" politikalarının üniversitelere yansımasını eleştiren Bayhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Bu durum, kamu kaynaklarının kullanımı ve üniversitelerdeki ayrımcı uygulamalar konusunu yeniden gündeme getirdi.
Tartışmalı Etkinlik Meclis Gündeminde
Bayhan, söz konusu etkinliğin, LGBTİ+'ları hedef gösteren, eşitliği yok sayan ve bilimsel temele dayanmayan bir ideolojik çerçeve oluşturduğunu savundu. Ayrıca, bu tür politikaların üniversitelerde gençlerin eğitim hakkını, akademik özgürlüğü ve bilimsel özerkliği olumsuz etkilediğini belirtti. Bayhan'ın Milli Eğitim Bakanı Tekin'e yönelttiği sorular, konunun ciddiyetini ve kamuoyundaki endişeyi gözler önüne seriyor:
- İstanbul Üniversitesinde düzenlenen etkinliğin içeriği, "Aile Yılı" politikalarıyla uyumlu bir çerçevede LGBTİ'leri tehdit unsuru olarak gösterirken, Bakanlığınız bu yaklaşımın bilimsel hiçbir geçerliliği bulunmadığının farkında mıdır?
- Üniversitelerde bilim dışı içeriklerin ders, söyleşi veya akademik faaliyet kılıfıyla sunulmasına yönelik bir denetim mekanizmanız var mıdır?
- Üniversite yönetiminin görevi bilim dışı, provokatif ve nefret suçunu körükleyen etkinlikleri kampüslere taşımak; bunun için üniversiteyi polis ablukasına almak ve gençlere baskı yapmak mıdır?
Nefret Söylemi İddiaları ve Soruşturma Talebi
Bayhan, etkinlikte eşcinsel yönelimin patolojik ve "aileye tehdit" olarak çerçevelenmesinin, öğrenciler açısından açık bir nefret söylemi oluşturduğunu vurguladı. Bu durumun, eğitim kurumlarında LGBTİ karşıtı nefret dilinin yayılmasına zemin hazırladığını belirten Bayhan, Bakanlığın bu konuda ne tür politika ve yaptırımlar uygulayacağını sordu. Ayrıca, İstanbul Üniversitesi rektörü ve yönetimi hakkında soruşturma açılıp açılmadığını da öğrenmek istedi.
“Aile Yılı” programı kapsamında LGBTİ karşıtı etkinliklere kamu kaynağı sağlandığı iddiası doğru mudur? Bu bir kamu hizmeti midir? Gençlerin eğitim ortamında eşit, güvenli ve özgür biçimde var olabilmesi için; LGBTİ öğrencilerin ayrımcılığa karşı korunmasına yönelik ulusal düzeyde bir politika hazırlamayı düşünüyor musunuz?” şeklinde sorular yöneltti.
Türkiye'de LGBTİ+ hakları son yıllarda giderek daha fazla tartışma konusu haline geliyor. Özellikle eğitim kurumlarında bu konuda yaşanan ayrımcılık iddiaları, kamuoyunun tepkisini çekiyor. Anayasa'da yer alan eşitlik ilkesine rağmen, LGBTİ+'ların eğitim, sağlık, istihdam gibi alanlarda ayrımcılığa maruz kaldığına dair raporlar bulunuyor. Bu durum, sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları tarafından sıklıkla dile getiriliyor.
İstanbul Üniversitesi'ndeki etkinlikle ilgili iddialar, Türkiye'deki LGBTİ+ hakları mücadelesinde yeni bir boyut kazandı. Kamu kaynaklarının ayrımcı etkinliklere tahsis edilmesi, devletin eşitlik ilkesine aykırı davrandığı yönünde eleştirilere neden oluyor. Bu durum, LGBTİ+ hakları savunucuları ve insan hakları örgütleri tarafından yakından takip ediliyor.
Sonuç olarak, İskender Bayhan'ın Meclis'e taşıdığı bu olay, Türkiye'deki LGBTİ+ hakları ve kamu kaynaklarının kullanımı konusunda önemli bir tartışma başlatmış durumda. Milli Eğitim Bakanlığı'nın vereceği yanıtlar ve konuyla ilgili atılacak adımlar, Türkiye'deki insan hakları ve demokrasi mücadelesi açısından belirleyici olacak. Gençlerin eğitim ortamında eşit, güvenli ve özgür biçimde var olabilmesi için, bu tür iddiaların titizlikle soruşturulması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.
