Türkiye'de kadınların doğum tercihleri uzun zamandır tartışma konusu. Özellikle sezaryen oranlarının yüksekliği eleştirilirken, kadınların kendi bedenleri üzerindeki söz hakkı sıkça göz ardı ediliyor. Bu durum, kadınların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırmanın yanı sıra, onların temel haklarını da ihlal ediyor.
Kadınların Doğum Tercihlerine Saygı Duyulmalı
Kadınların doğum şekli, tamamen kendi tercihleri olmalıdır. İster normal doğum, ister sezaryen, bu karar kadının kendisine aittir. Hiç kimse, kadının bedeni üzerinde söz sahibi olamaz. Sağlık Bakanlığı ve diğer yetkililerin görevi, kadınların sağlıklı ve güvenli bir şekilde doğum yapmalarını sağlamaktır. Kadınların doğum tercihlerine saygı duymak, temel bir insan hakkıdır.
Türkiye'de sezaryen oranlarının yüksek olması, kadınların bilinçsiz tercihleri sonucu değil, sağlık sistemindeki bazı sorunlardan kaynaklanmaktadır. Örneğin, normal doğumun riskleri hakkında yeterli bilgi verilmemesi, sezaryen doğumun daha kolay ve hızlı bir seçenek olarak sunulması gibi faktörler, sezaryen oranlarını artırmaktadır.
Bu nedenle, çözüm kadınlara baskı kurmak değil, kadın merkezli sağlık politikaları üretmektir. Sağlık Bakanlığı, kadınların kendi bedenlerine dair söz söyleme ve karar verme hakkına saygı göstermelidir. HPV aşısını ücretsiz yapmalı, her kadına ücretsiz kanser taraması hakkı tanımalı, kadına yönelik şiddeti önlemek için hastanelerde destek birimleri kurmalıdır.
Sağlık Bakanlığı'nın Sorumlulukları
Sağlık Bakanlığı'nın kadın sağlığı konusunda yapması gereken daha pek çok şey var:
- Lohusa depresyonuna karşı ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti sunmalı
- Regl ürünlerini ücretsiz sağlamalı
- Rahim ağzı (serviks) kanserini tespit etmek için yapılan Smear testi için randevu sorununu çözmeli
Bu temel sorunlar çözülmeden, kadınlara "doğurun" demek büyük bir ayıptır. Sağlık Bakanı'nın "Aileyi anne, baba, çocuklar oluşturur. Eğer çocuğunuz yoksa, aile olamıyorsunuz, sadece karı-koca oluyorsunuz" şeklindeki açıklaması da kabul edilemez. İki insan arasındaki en özel meseleye devlet eliyle müdahale etmek yetkililerin işi değildir.
Hak Odaklı Sağlık Politikaları İstiyoruz
Kadınların sağlığa dair gerçek sorunlarını çözmek yerine, sezaryen mi olsun, normal doğum mu olsun diye kadınlara parmak sallamak kabul edilemez. Bedenimiz üzerinden siyaset yapmak, hakkımızda karar vermeye kalkmak kabul edilemez. Hak odaklı, bilimsel ve feminist bir sağlık politikası istiyoruz. Kadınların kendi bedenleri üzerinde söz hakkı olduğu bir sistem istiyoruz. "Fıtrata uygunluk" falan değil, insana uygunluk istiyoruz.
Rita Ender'in 26 kadınla yaptığı söyleşileri içeren "Bir Avazda" kitabı, hamileliğin "acı-tatlı" yanlarını gösteriyor. Bu kitap, kadınların hamilelik ve doğum süreçlerinde yaşadığı zorlukları ve güzellikleri anlamak için önemli bir kaynak.
Unutmayalım ki, kadınların doğum tercihleri onların en doğal hakkıdır. Bu hakka saygı duymak, eşitlik ve adalet mücadelesinin bir parçasıdır.