İmamoğlu'nun Avukatına Tutuklama Şoku! Ahmet Özer'den Sert Sözler
Gündem

İmamoğlu'nun Avukatına Tutuklama Şoku! Ahmet Özer'den Sert Sözler


20 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 20 June 2025

Esenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın tutuklanmasına sosyal medya üzerinden sert bir tepki gösterdi. Özer, adaletin siyasete alet edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, bu durumun hukukun üstünlüğüne zarar vereceğini belirtti.

"Savunma Hakkı Engellenemez!"

Ahmet Özer, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

  • "Savunma hakkı engellenemez. Sayın Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın tutuklanması, savunmayı susturma ve siyaset üstü bir mesleği cezalandırma girişimidir."
  • "Avukatlık suç değildir. Avukat hedef alınamaz."
  • "Ve unutulmamalıdır ki ekmek gibi, su gibi, nefes gibidir, avukat. O tehlikedeyse insanlık tehlikede demektir."

Özer, paylaşımının sonunda Av. Mehmet Pehlivan'ın derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, hukuk camiasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Hukukun Üstünlüğü Tehlikede mi?

Ahmet Özer, açıklamasında hukukun üstünlüğüne dikkat çekerek, siyasi hesaplaşmaların hukukun önüne geçmesi durumunda kimsenin güvende olamayacağını belirtti. "Hukukun üstünlüğü yerine siyasi hesaplaşmalar devreye girerse kimse güvende olmaz," diyen Özer, bu tür olayların adalete olan güveni zedelediğini ifade etti. Bu durum, Türkiye'deki hukuk sistemine yönelik endişeleri de beraberinde getirdi.

Avukat Mehmet Pehlivan'ın tutuklanması, savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilirken, bu durumun siyasi bir baskı aracı olup olmadığı tartışmaları da gündeme geldi. Birçok hukukçu ve siyasetçi, bu tutuklamanın hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu savunarak, Pehlivan'ın derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.

Ahmet Özer'in bu sert tepkisi, Türkiye'deki hukuk sisteminin ve adaletin siyasete alet edilmemesi gerektiği yönündeki endişeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Avukatların ve savunma hakkının korunması, adil yargılamanın temel unsurlarından biri olarak kabul edilirken, bu tür olaylar hukuk devletine olan inancı sarsmaktadır.