Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, il eşbaşkanları ile yapılan toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye ve Ortadoğu'daki gelişmeleri değerlendiren Hatimoğulları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Newroz etkinliklerinin coşkulu geçtiğini, Amara yürüyüşünün de bu motivasyonla gerçekleştiğini belirtti. Ancak, Öcalan'ın özgürlüğü talebinin karşılanmaması ve diyalog sürecindeki tıkanıklık vurgulandı.
Öcalan'a Özgürlük Çağrısı ve İktidarın Tutumu
Hatimoğulları, Amara yürüyüşünün, Gençlik Meclisi öncülüğünde gerçekleştiğini ve Demokratik Kurumlar Platformu tarafından desteklendiğini ifade etti. Halkın ortak talebinin Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, Öcalan'ın koşullarının düzenlenmesi ve çalışmalara katkı vermesinin önemine dikkat çekti. Ancak, iktidarın bu konuda henüz bir adım atmadığını ve somut bir gelişme göremediklerini söyledi.
Hatimoğulları, "Ne yazık ki mevcut iktidar bu konuda henüz bir adım atmış değil. Gerek yurt içi ve gerek yurtdışında her kesimin sahiplendiği bu çağrının yaşam bulması için gerekli olan siyasal ve toplumsal zeminin oluşması ile ilgili DEM Parti olarak çalışıyoruz ama henüz iktidar ve devletten bu anlamıyla atılmış somut bir adım göremiyoruz" şeklinde konuştu.
Dünya Savaşının Eşiğinde miyiz?
Hatimoğulları, dünya genelindeki jeopolitik gerilimlere de değinerek, 3. Dünya Savaşı'nın arifesinde olunduğunu söyledi. İsrail-Filistin çatışması, Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye'deki gelişmeler ve artan silahlanma bütçelerine dikkat çeken Hatimoğulları, bu durumun tüm dünyayı tedirgin etmesi gerektiğini vurguladı.
Hatimoğulları, "Trump, son açıklamasıyla birlikte ticaret savaşlarına yeni bir boyut kazandırdı, bunlar çok tehlikeli çıkışlar gerçekten. Hem ticari hem askeri hem de siyasi anlamda bütün dünyadaki siyasi ve toplumsal gelişmeleri etkileyecek gelişmelerle karşı karşıyayız. 3’üncü Dünya Savaşı’nın arifesindeyiz" dedi.
Türkiye'deki Kaos ve İmamoğlu Operasyonu
Türkiye'deki siyasi gelişmeleri de değerlendiren Hatimoğulları, ülkenin derin bir ekonomik kriz, demokrasi ve yargı krizi içinde olduğunu belirtti. İmralı koşullarının düzeltilmesi ve demokratikleşme adımları beklenirken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da dahil olmak üzere birçok belediye başkanına yönelik operasyonların yapılmasına tepki gösterdi. Gençlerin ve kadınların bu operasyonlara karşı sivil itaatsizlik eylemleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Hatimoğulları, bu durumun iktidarın otoriterleşen yaklaşımına karşı bir tepki olduğunu söyledi.
Hatimoğulları, "İmamoğlu Operasyonu Demokratikleşme beklerken barışla ilgili adımların atılmasını beklerken, İmralı koşullarının düzeltilmesini beklerken yani özet olarak demokratikleşme adımları atılmasını beklerken ne ile karşılaştık. İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı da dahil çok sayıda belediye başkanına dönük bir operasyonla karşılaştık" şeklinde konuştu.
Diyalog Süreci Diyalogsuz İşleyemez
Hatimoğulları, İmralı'da tecridin devam ettiğini ve özgür çalışma koşullarının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Diyalog sürecinin diyalogsuz işleyemeyeceğini belirten Hatimoğulları, iktidarın bu çağrıyı doğru okuması gerektiğini söyledi. Ayrıca, insanların aç ve yoksul olduğunu, ekonomik zorlukların arttığını ve bu durumun Ramazan Bayramı'nda daha da belirginleştiğini ifade etti.
Hatimoğulları, "Tecrit devam ediyor. Özgür çalışma ve yaşam koşulları ne olursa olsun en hızlı şekilde oluşturulmalıdır. Sürece hem ‘diyalog’ diyeceksiniz, hem de diyalog sürecinin işleyişi diyalogsuz olacak. Bu olmaz. Diyalog sürecinin işleyişi diyalogsuz olamaz" dedi.
Sonuç olarak, Hatimoğulları'nın açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikadaki zorlu süreçlerden geçtiğini ve diyalog, barış, demokrasi çağrılarının görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguluyor. DEM Parti'nin bu yöndeki çabalarının devam edeceği ve toplumun taleplerine kulak verilmesi gerektiği belirtiliyor.
